*Dikkat! Yazı spoiler içerir.
Son zamanlarda Netflix yapımı birçok dizide güçlü kadın karakterler izliyoruz. Her sektörde olduğu gibi sinema ve dizi sektöründe de kadınlar “cam tavan” olarak tabir edebileceğimiz engellerle karşılaşıyorlar. Bu düşünceyi dizinin alt metinlerinden biri olarak alabileceğimiz “Glow” dizisinde de, birbirinden çok farklı ailelere, kültürlere, yaşam tarzlarına ve karakterlere sahip kadınların televizyon programı olarak hazırlanan bir güreş gösterisi için bir araya gelme hikayesini izliyoruz. Tabii iş bununla kalmıyor, bu başka hayatlara sahip kadınlar, ringe çıkınca öyle gerçeklerle karşılaşıyorlar ki… Gerçek kişiliklerini, özlerini ortaya çıkaran bu ring, kadınların kendileriyle ve birbirleriyle olan bütün çatışmalarına rağmen bir takım haline gelmelerine sahne oluyor.
Reyting Odaklı Televizyonculuğa İğneleyici Göndermeler
Dizide izlenmeye değer önemli bir başka şey ise, programı hazırlayan yönetmen karakteri. Yönetmen, dizide geçmişte kanlı ve teşhirci gerilim filmleri çekmiş tanınan bir yönetmendir. Fakat kadınlara bakışı, oldukça cinsiyetçi olan bu erkek yönetmen, “derinlikli” bir film çekememiş olmanın ukdesini yaşar aynı zamanda. Dizide, televizyon dünyasının, insanların “neyi istediğine” göre şekillendirilen, reyting kaygısıyla hazırlanan televizyon programlarına oldukça fazla iğneleyici göndermede bulunuluyor. Özellikle 80’ler sonu 90’lar başı gibi sektörde artan bu eğilim hem dizinin ana malzemesi olarak kullanılmış, hem de eleştirilmiş. Zaten kadınların dövüşeceği bu tv programı, insanların alışık olmadığı bir “görsel şölen” sunacağı için dikkat çekici. Dizideki yönetmen ve yapımcı karakterler tarafından da bu sebeple oldukça ilgi çekici bulunuyor. Şimdilik sadece bir sezon izleyebildiğimiz dizi aslında iki sezon. Herkese çeşitli şeyler vaadeden, içinde dostluk, aşk, yozlaşmış bir toplum eleştirisi, ırkçılık, ihanet, takım ruhu gibi hayata dair pek çok şey barındıran ve hepsi için birer cümle, belki küçük bir sahne de olsa bir şeyler bulabileceğiniz bir dizi Glow.
Tiyatrocu bir kadının, bir film için katıldığı seçmede okuduğu replikle açılıyor sahne, sonrasında çok farklı yerlere sürüklüyor sizi. Daha fazla anlatmaya gerek yok, bakalım maç nasıl sonuçlanacak? Kadınları bu ringe çıkmaya zorlayan bu yoz dünya, aslında bu ringe çıkarak onlara gerçek güçlerini açığa çıkarmalarına olanak sağlayacak mı? Hep birlikte göreceğiz. Başrollerini Alison Brie, Betty Gilpin, Marc Maron gibi oyuncuların paylaştığı ve daha birçok değerli oyuncunun da yer aldığı dizi, her boyutuyla izleyicinin kaliteli bir zaman dilimi geçirmesini sağlıyor. Ayrıca Carly Mensch, Liz Flahive, Nick Jones, Rachel Schukert’in birlikte yarattığı “Glow”, Satellite En İyi Müzikal Dizi veya Komedi Dizisi Ödülü’ne layık görülmüş.
